Üretimin başında olan çiftçilerimiz, her yıl mevsimsel faktörlerin etkisi ile zorlandıklarını dile getiriyor. Söyledikleri ne kadar doğru olsa da neden böyle oluyor diye sormalıyız.
Mevsim şartlarının değişmesi ile birlikte üretimde neler yaşıyoruz?
DON AFETİ
Nisan ayı içerisinde yaşadığımız don olayı ile başlayalım. Neredeyse ülkemizin tamamını etkileyen bir afet, Meyve Bahçelerinde Sıcaklığın -16 dereceyi gördüğü ve 16 saat süren don olayı öncesinde ne kadar mücadele etsek te nafile il genelinde yapılan kontroller durumun vahametini gösteriyor. Bu yıl ürün alamayacak üretici meyve bahçelerinden ama gelecek yılları kurtarmak adına daha dikkatli ve düzenli bir şekilde bakacak bahçesine… suyunu verecek, gübresini ve ilacını sanki üzerinde meyve varmışçasına.
Tarla ürünlerinde durum biraz daha farklı; ekimle başlıyor değişiklik daha önceleri ekim ayında ekimi yapılan buğday,arpa artık kasım sonu aralık başı ekilmeli. Ekimin önce yapılması bu ürün grubunda erken büyüme ile beraber kimyasal mücadeleyi de erken başlatmak demek. Yabancı ot ilacını don öncesinde uygulayan üretici daha fazla zarar gördü dondan.
DOLU AFETİ
Yaz aylarında gelen yağmurlar hem ortamı ve yürekleri ferahlatırdı fakat bu dönemde sıcak havalarda, gökyüzünün kararması yüreklere korku salmaya başladı. Hububatta hasada yaklaşırken gelen dolu, hem daneleri hem de umutları yere döküyor. Yeni ekimi yapılan yazlık ürünlerde nasibini alıyor sonrası zarar az ise aminoasitle toprağı, Bitki besleme ürünleri ile ayağa kaldırmaya çalışıyor ürünlerini, daha fazla zarar görenlerin yerine yeniden ekim başlıyor bu sefer
KURAKLIK
Kuru tarım alanlarında yetiştirilen ürünler ise susuzluktan boy atamamış, Uzayanlarında ya dane oluşumu olmamış, ya da boynunu bükmüş susuzluktan. Öyle araziler çıkıyor ki biçerdöverin bile hasat edemeyeceği alanlar, Biçerdöveri soksa araziye belki üründen kazanacağı paradan daha çok verecek biçerciye, Dağ eteklerinde arazisi olan üretici biraz daha şanslı orada da var kuraklık ama ova daki kadar değil.
YANGIN
Hasat sezonunu gelmesi ile birlikte birçok yerde görüyoruz hasat edilmeden Buğday ve Arpa tarlalarının yandığını; İnsan üzülüyor bir üretim sezonu boyunca yapılan emek heba oluyor. Neden ? son dönemde bu yangınlara sebep olarak gösterilen en büyük nedenlerden biri sigara; aracında seyahat ederken yada yolda yürürken yakılan ve söndürülmeden atılan bir sigara;
SU SORUNU
İç Anadolu Bölgesinin Tarımda en büyük sorunu Yer altı sularının çekilmesi; Evet yer altı suları yetersiz ve düzensiz yağışlardan dolayı çekildi. Bölgelerde barajları besleyen birçok dere kurudu sular çekildi ve sonrasında barajlar da kurudu.
Doğa ile savaşa girilmez. Girilse de doğaya karşı kazanamazsın savaşı. Yıllar öncesi 60-100 metreden çıkan su 300 metreye inmiş. O suyu çıkarmak büyük maliyet.
Yer altı suyu konusunda gerçekçi olmak lazım. Yer altı suyunu arttırmak için projeler yapılır, çalışmalar yapılır ama bu çalışmalar için yeterli su kaynakları olmalı. SU KAYNAKLARINI korumak gerekir. Suyu hunharca kullanmak hem doğaya, hem kendimize hem de çevremize zarar verir. Yer altı suyu sıkıntısı başladığında etrafımızda kaç tane obruk oluştu. Bu durumda bile kaç kişi su kullanımını azalttı belki vardır azaltan ama arttıran daha fazla bu durumda birazda kendimizi eleştirmek gerekmez mi?
VELHASIL SU VE BU TOPRAKLAR BİZE ATA YADİGARI VE ÇOCUKLARIMIZA TORUNLARIMIZA BIRAKACAĞIMIZ MİRASTIR. EMANETE SAHİP ÇIKALIM.